l...ecnebi diyarına, lisan-ı şeriatta "Dâr-ı Harb" denilir. Dâr-ı Harbde çok şeylere cevaz olabilir(*) ki, "Diyar-ı İslâm"da mesağ olamaz.
Hem Firengistan diyarı, Hristiyan şevketi dairesidir. Istılahat-ı şer'iyenin maânîsini ve kelimat-ı mukaddesenin mefahimini lisan-ı hal ile telkin edecek ve ihsas edecek bir muhit olmadığından; bilmecburiye kudsî maânî, mukaddes elfaza tercih edilmiş; maânî için elfaz terkedilmiş, kelimat-ı mukaddesenin mücmel meallerini, mütemadiyen ehl-i imana telkin ediyorlar. Mektubat 433
(*) Cevaz verilen şeylerden biri de kendi lisanıyla ibadet edebilme iznidir ki; hemen akabinde bu ruhsata sebebiyet veren haller izah edilmiştir.
***
Türkiye Dâr-ül Harb midir?
“…şu memalik-i Osmaniye umum enbiyanın mahall-i zuhuru ve devlet-i mütemeddine-i salifenin mehd-i teşekkülü ve şems-i İslâmiyetin maşrık-ı tulûu olduğundan…” (Divan-ı Harb-i Örfi 76) dâr-ül harb değildir. Ayrıca aşağıda da ifade edildiği gibi maâniyi mukaddeseyi ders verip telkin edecek muhitin varlığı da dâr-ül harb olmasına engeldir.
...şu memleketin maabid ve medaris-i diniyesinden başka makberistanın mezar taşları dahi, birer telkin edici, birer muallim hükmündedir ki; o maânî-i mukaddeseyi, ehl-i imana ihtar ediyorlar. Mektubat 434
Bununla beraber Üstad hazretleride bu Anadolu memleketini dâr-ül harb kabul etmemiştir.
Ben Hükûmet-i Cumhuriyeyi, ilcaat-ı zamana göre bir kısım kanun-u medenîyi kabul etmiş ve vatan ve millete zarar veren dinsizlik cereyanlarına meydan vermeyen bir Hükûmet-i İslâmiye biliyorum. Tarihçe-i Hayat 251