Take a fresh look at your lifestyle.

Kur’anı Kimler Tefsir Edebilir?

0

Kur’anı Kimler Tefsir Edebilir?

    Kur’anın manalarının keşfi ve tefsirlerde ayrı ayrı mehasininin cem’i, hem zamanın çalkamasıyla ve fenlerin keşfiyle cilvelenen, tezahür eden Kur’an’ın hakikatlerinin tesbiti için elzemdir ki: Muhakkikîn-i ülemadan herbiri bir fende mütehassıs, geniş fikre, ince nazara mâlik allâmelerden müteşekkil bir heyet bu vazifeye sahib çıksın.

        Elhasıl: Kur’anı tefsir edene lâzım gelir kigayet âlî bir deha ve nüfuzlu derin bir içtihad ve bir nevi kuvve-i kudsiye sahibi(*) olmak gerektir. Bu zamanda öyle bir zât, ancak bir şahs-ı manevî olabilir (Haşiye) ki; o şahs-ı manevî, çok ruhların imtizacından ve tesanüdünden ve efkârın telahukundan ve birbirine yardımından ve kalblerin birbirine in’ikasından ve ihlas ve samimiyetlerinden, mezkûr bir heyetten çıkabilir. O heyetin bir ruh-u manevîsi hükmüne geçer. Evet “mecmuunda bir hâssa bulunur ki, ondaki her ferdde bulunmaz” düsturuyla çok defa içtihadın âsârı ve nur-u velayetin hâssaları ve ziyası bir cemaatte görünüyor. Halbuki o cemaatin hangisine bakılsa, o hâssa görünmüyor. Demek âmî adamların ihlasla tesanüdleri, bir velayet hâssasını veriyor.

Emirdağ Lahikası-2 / 89

        (Haşiye): Kur’an-ı Mu’ciz-ül Beyan ulûm-u hakikiyenin enva’ına câmi’ ve umum asırlarda umum tabakat-ı beşeriyeye müteveccih bir hutbe-i ezeliyedir. Elbette bir tek ferdin fehmi, ona lâyık ve mükemmel bir tefsir yapamaz ve mümkün olmuyor. Çünki bir ferd pek nâdir olarak kendi hususî meslek ve meşrebinin tesirinden kendi fikrini kurtarabilir. Onun hususî meşrebi tesir ettikçe, tam tamına hakikatı safî olarak ifade edemez. Ferdin fehmi ve manası ona hastır. O ferd, onu kabul eder. Fakat başkalarını ona davet edemez. Eğer cumhur-u ülema onun fehmini kabul ile başkalara şümulünü gösterse, o vakit başkasını o manaya davet edebilir ve hakikî tam tefsir olabilir.

Emirdağ Lahikası-2 / 89

         (*)Kur’an-ı Azîmüşşan’ın müfessiriyüksek bir deha sahibi ve nafiz bir içtihada mâlik ve bir velayet-i kâmileyi haiz bir zât olmalıdır.

 İşarat-ül İ’caz 8

 

Cevap bırakın